25 Temmuz 2012 Çarşamba

Doğduğum Ev - Sultanahmet

Ne güzelmiş değil mi o yıllar… Yıllar öncesine geri dönüp de baktığımızda içimizde tarifi imkansız sıcak duygular kaplıyor. Geçmişte kalan güzelliklere karşı duyulan özlem ve bu duygunun baskın bir hale gelmesi kısacası nostalji… Yaşadığım son 4 güne baktığımızda ağır bir şekilde bu duyguyu yaşıyorum.  Hayat ile tanıştığım o ahşap ev, bulunduğu sokak ve semt … Ve tabi ki o semtte yaşamış ve yaşayan güzel insanlar… Birçoğu ile 30 yılı aşkın süredir karşılaşmamış ya da bir telefonla bile konuşmamız olsak ta onları bir ortamda görüyor ve iletişime geçiyor olmak kadar harika bir şey.  Tarihin tozlu sayfalarında kalmış resimlerin üzerine yapılan sohbetlerde hafızanın zorlandığı anlar, geçmişte tanıdığın bildiğin sevdiğin insanlarla yeniden sohbet etmek. Ya da benim tabirimle “çocukluğum la sohbet etmek” tarifsiz bir duygu seli.  Teyzelerim, amcalarım, ağabeylerim, ablalarım, akranlarım, arkadaşlarımla yeniden sanalda olsa bir arada olmak çok güzel şey.
Buradan bir şeyi çıkarıyorum çağımızın insanının unuttuğu “komşuluk ilişkisi“ bekli de içinde yaşadığımız güvensiz toplumun ilk sebebi haline geldi. O zamanlarda ayıp olan şeylerin bugün söz konusu bile olmaması durumu.  Sadece sokağınızdaki insanı değil semtinizdeki tüm insanları tanır, selamlaşır, hal hatır sorulurdu. İyi ya da kötü günlerde mutlaka görüşülür konuşulur du. Sevinçte sorunda herkesindi, paylaşılırdı. Kimse komşusu için bana ne? Demezdi. Gücü nispetinde bir birinin telaşına ortak olurdu.  Düğünde de birlikteydi hastalıkta da.. Ölümde de birlikteydi sağlıkta da. O zamanın büyüklerinin kendilerine has tavır ve hareketleri vardı. Belki hepsinin sert görünüşlerinin altında bedenlerinde yumuşak bir kalp atardı. Şimdiye dönmeyeceğim herkes kendi çevresinde ne olduğunu benden daha iyi biliyor. Bir kez daha bu vesile ile bu imkanı bize sağlayan site yöneticilerine teşekkürlerimi bir borç bilirim. Bu yazıyı zahmet çekip buraya kadar okuyan herkese ayrıca saygılarımı sunarım. Bu dünyadan göçenlere rahmet, kalanlara sağlıklı ve huzurlu bir ömür dilerim.
Daha güzel bir dünya için geçmişimizi ve kültürümüzü unutmayalım lütfen.

13 Temmuz 2012 Cuma

Leyla ile Mecnun - Sevgilim (Kıraç)


Kıraç Sevgilim
Seni Seviyorum Desem de Sakın inanma
Şimdi Seni Sevmelerimle Kulak Asma
Sevgilim Kanma Gözyaşlarımla
Bakma Sen Şarkılarıma Sakın inanma
Sevgilim Kanma Gözyaşlarıma

Bakma Sen Şarkılarıma Sakın inanma
Git Artık Burdan Burdan Uzaklaş
Bir Daha Bana Uğrama Yaklaşma Hakkın Yok Buna
Git Artık Burdan Burdan Uzaklaş
Bir Daha Uğrama Yaklaşma Hakkın Yok Buna
Sevgilim Kanma Gözyaşlarıma

Bakma Sen Şarkılarıma Sakın inanma
Sana Ne Yalanlar Söyledim Neler Ettim
Oysa Güzel Duygularını Fark Etmedim
Sevgilim Kanma Gözyaşlarımla

Bakma Sen Şarkılarıma Sakın inanma
Git Artık Burdan Burdan Uzaklaş
Bir Daha Bana Uğrama Yaklaşma
Hakkın Yok Buna

Sevgilim Kanma Gözyaşlarıma
Bakma Sen Şarkılarıma Sakın inanma
Sevgilim Kanma Gözyaşlarıma
Bakma Sen Sarkılarıma Sakın inanma
Kıraç

Leyla ile Mecnun- İsmail Abi&Şekerpare - Ayrılsak Ölürüz Biz (Ferhat Göçer)


Leyla ile Mecnun- İsmail Abi&Şekerpare - Ayrılsak Ölürüz Biz (Ferhat Göçer)

Leyla ile Mecnun (Halil Sezai- İsyan)

Halil Sezai "İsyan" şarkısı üzerine hazırlanmış bir video klip.Leyle ile Mecnun dizisi oyuncaları Mecnun (Ali Atay), Ak sakallı Dede (Köksal Engür) ve  Yavuz hırsız (Osman Sonant)

NEYLE TERAPİ

BİLMEM NİDEYİM & BU AKLU FİKRİYLE & VEYSEL KARANİ // Ney : Kemal Faruk ALTINKURT

SREBRENİSTA KATLİAMI 11.07.1995 UNUTMADIK !..

Unutmadık !..


8372 Bugün sadece bir rakam değil!..


Srebrenitsa Katliamında yaşamanını yitiren Boşnak kardeşlerimizi rahmetle anıyoruz!..

*ANNE-BABA'YA TAVSİYELER*


*Kücük demeyin, terbiye beşikten başlar,

*Hata, kızarak değil, öğreterek düzeltilir,
...

*Düşünceler, inandırılarak benimsetilir,

*Aile içindeki geçimsizlik, çocuğu çok sarsar,

*Her kötü hareketine, hep göz yumulmaz,

*Aynı harekete bir iyi, bir kötü denilmez,

*Çok sertlik gibi, çok şefkat de zararlıdır,

*Hiçbir zaman onlara yalan söylenmez,

*Sözünden çok, yaptığına değer verilir,

*Kararlı olmak, çocuğu kötü hareketten korur,

*Onun yanında başkaları çekiştirilmez,

*Terbiyeden Anne-Baba mesuldur,

*Çocuklar hiçbir zaman kötülenmez,

*Çocuğa verilen sözden dönülmez,

*Onlar yalancılıkla asla suçlanmaz,

*Sırlar onların yanında açıklanmaz,

*Kibirlenmesine göz yumulmaz,

*Samimi olduğunuza inandırılır,

*Başkalarına yardıma alıştırılır,

*Sabırlı olmasına alıştırılır,

*Hayatın zorluğu öğretilir,

*Her istediği yapılmaz
...