2 Eylül 2015 Çarşamba

Ülkem üstüne, Ülküm üstüne

Ülke olarak çok çetin zor bir dönemden geçiyoruz. Her yerimizden parça parça ayrılıyoruz bizi ayakta tutacak millet, bayrak, toprak, namus gibi değerler bile bir arada tutmuyor artık.
Herkes kendince ülkeyi kurtarma çabasında (?)
Herkes karşısındaki hain, güvenilmez, satıcı gibi hafif tabirlerle kötü görüyor.
Herkes herkese göre yalan söylüyor, yanlış yapıyor.
Ülkenin birliği bütünlüğü, ekonomisi, yaşanılabilir olması ortak veri fakat herkes ayrı telden çalıyor.
Birdik bölündük, parçalandık artık başkaları tarafından yönetilir, yönlendirilir olduk.
Bilgisizce, olayların üzerine fikirler ürettik. Bilgi sahibi olmadan maalesef fikir sahibi olduk.
Ne duyduysak, okuduysak içeriğine bakmadan paylaştık, bilmeden istemeden doğrunun da yanlışında tarafı olduk.
Herkesi yaftaladık ve hala yaftalamaya devam ediyoruz elimizde önümüzde müspet bir delil yokken bile.
Hainler, çalıyorlar, hırsızlar, yolsuzlar, onun oğlu şöyle bunun kızı böyle, o soysuz, bu boysuz, o donsuz bu çulsuz.....
Yüzyıllardır hep aynı teraneyi pişirip pişirip önümüze koydular Bizde o hainler sofrasına oturup yemeklerin tadına baktık. Kimi yemeğin tuzu, biberi yağı olduk, hala oluyoruz.
Peki hepsi neden, hesapta ülke menfaatleri için?
Artık kim kimin elini tutuyor, kimi kimin adamı bilemez olduk çünkü ortada adam kalmadı. Etrafımda akıl sahibi olduğunu düşündüğüm insanlar bile kendi görüşleri içinde boğulduklarını göremiyorlar. Kimse karşı tarafın havasını soluyup, suyunu içeyim demiyor. Moda lafla "hani empati ?" Yok, herkes külliyen yanlış.
Yok ....... öyle değil işte..
Birbirini dinlemeden, anlamadan, anlamaya çalışmadan onun gibi düşünüp onun gözlüğü ile olana biten bakmadan neden konuşuyor, neden yazıyoruz. Neden devleti (makamın içinde oturana bakmadan) kötülüyor ve oteriteyi yerin dibine sokuyoruz.
Hangi ülkede vatandaşı devletini bu derece yerin dibine sokmaya çalışır. Her şeyi bir kenara bırakın arkadaşlar bu devlet sensin, benim bu devlet hepimiz değil miyiz?
Aksayan, bozulan yanları kendi içimiz kendimiz tamir edeceğiz. Bunun için silah kullanmak, eylem yapmak, adam öldürmek, yakmak yıkmak niye...
Bunca yıl yaşamışlığımla gördüğüm şey şu ki, biz yıllar içinde bir çok sorunu el birliği ile bertaraf ettik. Yine geçmiş tecrübelerim destekli şunu diyebilirim ki birilerinin oyununa geliyoruz ve başkalarının hesabına birbirimizi yiyiyoruz.
Gelin biraz daha sakin, itidal içinde olalım her şeyi kötü görüp dünyamızı, dünyalarımız karartmayalım.
Gazete, dergi, tv veya radyo veya internette okuduğumuz takip ettiğimiz kişilerin paylaşımlarına, içerikleri kadar değer verelim.
Ne diyor, doğru mu yanlış mı? araştırıp, içine girip ondan sonra paylaşımda bulunalım, aksi durumda aynı yanlışa paydaş olmalayalım. Biraz empati, biraz araştırma, gerçek bilgi bu işi çözer. Bilgi olunca kanmak, kandırılmak zor olur. BİLMEDEN FİKİR ÜRETMEYELİM. Neden diye soralım.. neden....
Neden böyle olmuş olabilir?
Neden böyle söylüyor?
Neden böyle yapıyor?
Ne kadar çok sorgu, ne kadar çok bilgi, o kadar az yanılgı...
saygılarımla....

Hiç yorum yok: