28 Mart 2014 Cuma

DÜNYA Yazarlar Birliği PEN, Türkiye’de Twitter ve YouTube yasağıyla giderek büyüyen ifade özgürlüğüne yönelik kısıtlamaları dün yayınladıkları açık mektupla eleştirdi.


Yazıda SÖZCÜKLERE ÖZGÜRLÜK deniliyor ve devamında 
"Geriletici bir hamle olan, yeni internet yasasının yürürlüğe girmesiyle Twitter ve YouTube’ın tamamiyle kapatılması, iletişim özgürlüğüne karşı kabul edilemez bir saldırıdır. Twitter ve YouTube, sınıf, din, etnik köken, politik görüş gözetmeksizin her kullanıcıya sesini duyurma olanağı veren ifade araçlarıdır... " deniliyor. Tam metnine aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.
Peki bende soruyorum birey olarak benim özgürlüğümün sınırı nerede bitiyor? Yani ben kime nereye kadar saydırabilirim, nereye kadar hakkında konuşabilir, yazabilirim? Dahası her şeyi gönlümce özgürlüğe sığınarak yapabilir miyim? Yani kim olursa olsun birine küfredebilir, hakkında yalan yanlış yazabilir, iftira atabilir hatta biliyorsam devlet sırlarını bile ifşa edebilirim kime ne? Kimse bana karışamaz çünkü buraları özgür platformlar, her şey serbest mi diye düşünmeliyim. Ben bunları yaparken de hiçbir hukuki kural beni bağlayamaz çünkü ben özgürüm mü demeliyim... Peki bu özgürlük ABD'de, AB'de var mı. Biri Obama'ya
-Obamaaaa köprünün adını  Michelle Obama yapta gelen geçen onun üstünden geçsin" diyebilir mi?
-Biri Merkel'i dinleyip be bilgileri youtube'da yayınlayabilir mi?
Kendi ülkelerinde bizim ülkemizde yaşananları  bir milimi olsa (hakaret, iftira, küfür, ifşa v.s.) acaba oralarda neler olur?  Oralarda olmaz çünkü bizde artık yok olan değerler "dürüstlük" "ahlak" daha ötesi "milli birlik" onlarda bizden daha çok var. 
Twitter ya da Youtube kendinden istelineni neden yapmıyor. TİB hiçbir gerekçe göstermeden mi engelledi bu paltformları? Hırsızın hiç mi suçu yok arkadaş. Adam bu platformlarda ülkenin mahremini (başka mahremleri geçtik) göstere göstere yayınlamadı mı?







Hiç yorum yok: